Çift Dilli Eğitimin, zekâ gelişimi ile çok yakın ilişkisi olduğu ve dilin bireylerin düşünme biçimlerinde çok önemli bir rol oynadığı bilimsel araştırmalarla kanıtlandı.
Bu araştırmalar doğrultusunda Çift Dilli Eğitim Sistemini oluşturan Bahçeşehir Koleji, yabancı dil eğitiminde büyük farklılık yaratıyor.
Bahçeşehir Koleji, öğrencilerine ikinci bir dil öğretmekle kalmayıp, yaşatarak ikinci bir ana dilde edindiriyor. Anaokuluna Bahçeşehir Kolejinde başlayan bir öğrenci, 5 yıl boyunca aldığı çift dilli eğitim ile 4. sınıfa geldiğinde, İngilizceyi ana dili düzeyinde konuşabiliyor.
Bahçeşehir Koleji Çift Dilli Sistemi ile öğrenciler, İngilizceyi ana dillerini edindikleri gibi kazanarak, öğrenim yaşamlarına akranlarından çok daha ileri bir düzeyde başlıyor.
Çift Dilli Eğitimin Zekâ Gelişimine Katkıları ise şöyle sıralanıyor;
• İki farklı dil, iki farklı düşünme biçimini geliştirir.
• Çift Dilli Eğitim ile yetişen çocuklar soyut kavramları çok daha çabuk algılar ve içselleştirirler, her iki dilde de düşünebilme becerileri geliştirirler; bu da zekâ gelişimini hızlandırır.
• İki dillilik beyni esnek kılar çünkü iki dilli bireyler sıklıkla iki dil arasında geçiş yapmaktadır.
Bu durum bireye, dikkat dağılmasının engellenmesi, aynı anda birden fazla işe kolayca odaklanabilme, farklı durum ve ortamlara kolaylıkla uyum sağlayabilme ve bilgiyi daha uzun süreli zihinde tutabilme gibi pek çok zihinsel avantaj sağlar.
1. Türk ve Yabancı Öğretmen İşbirliği
Bahçeşehir Koleji çatısı altındaki her öğrencimiz, yabancı dil edinme sürecini Türk ve Yabancı öğretmenlerin işbirliğiyle yaşar. Bu yöntem ile öğrencilerimiz kavramları hem ana dillerinde hem de İngilizce olarak irdeler, böylelikle öğrenme sürecinin içeriğini bütünsel olarak algılar ve bu içeriğe farklı açılardan bakabilme/yaklaşabilme becerisini geliştirme imkânı yakalar.
Bahçeşehir Koleji Çift Dilli Eğitim Sisteminde dil öğretimi, önceden belirlenmiş, kuralcı bir modelle yapılmaz. Bizler de dil edinmenin, öğrencinin geçmişteki deneyimine, ihtiyaçları ve ilgi alanlarına hitap edecek şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğine inanırız. Öğretmenlerimiz de bu sürecin ayrılmaz parçaları olarak, diğer sınıf öğretmenleri ve branş öğretmenleri il ortak planlar hazırlar.
2. Sorgulama Odaklı Öğrenme Süreci
Bahçeşehir Kolejinde başarılı öğrenciler yetiştirirken, onların sorgulayan, analiz eden ve çözüm üreten bireyler olmalarına da gayret gösteriyoruz. Eğitim metotlarımız ile kaynaştırdığımız bu yaklaşımımızı, Yabancı Dil Edinme sürecinde de ortaya koyuyoruz. Sorgulama Odaklı Öğrenme Süreci dediğimiz bu süreç şöyle işliyor; her ünite, bir konu hakkında öğrencilerin soru sorması ile başlıyor, daha sonra bireysel ve grup çalışmaları ile konu hakkında araştırmalar yapılıyor. Öğrencilerimiz araştırma sonuçlarını birlikte tartışarak, üzerinde sorgulayarak düşünüyorlar.
Anaokulu ve 1. Sınıf öğrencilerimiz için; SOR- ARAŞTIR-YARAT-TARTIŞ ve YANSIT aşamalarından oluşan bu döngünün tamamlandığı 4 temel tema belirleniyor. Her temada Sorgu Odaklı Öğrenme Döngüsü yaklaşık olarak 4 – 6 haftada tamamlanıyor.
Her eğitimimizde olduğu gibi Bahçeşehir Koleji Çift Dilli Eğitim sürecinde de tek yönlü değil çok yönlü eğitim ve öğretime önem veriyoruz. Bu yüzden, her üniteyi planlarken aşağıdaki bireysel özelliklerden bazılarını özellikle seçiyor, o ünite boyunca öğrencilerimizin bu kazanımları sağlamalarını hedefliyoruz;
• Araştıran-sorgulayan
• Bilgili
• Düşünen
• İletişim Kuran
• İlkeli
• Açık görüşlü
• Duyarlı
• Riski göze alan
• Dengeli
• Dönüşümlü Düşünen
Yabancı dil edinme sürecinde, öğrencilerimizin;
• ICT
• Müzik
• Resim
• Matematik
• Fen
• Hayat Bilgisi
• Türkçe
• Okuma ve yazma becerilerini de geliştiriyoruz. Böylece öğrencilerimiz, yabancı bir dil öğrenme sorumluluğunu ve ağırlığını an az seviyede hissederek, İngilizce dil becerilerini farkına varmadan edinir. Bu yöntemle hem klasik dil öğreniminden çok daha fazla fayda sağlar, hem de diğer konular ‘hakkında’ öğrenmeye devam eder ve İngilizceyi doğal öğrenme ortamında ‘edinir’.
Çift dilli eğitim sistemi, uluslararası okullarda kullanılan, İlk Yıllar Programı denilen, PYP programının felsefesi örnek alınarak oluşturulmuştur. Buna göre, 6 ana tema vardır. Yabancı dil, matematik, sanat, fen bilgisi, sosyal bilimler gibi bütün diğer disiplinlerin kavramları seçilecek bir tema çevresinde bir araya getirilir. Mesela, ‘Bulunduğumuz Mekan ve Zaman’ gibi bir tema altında, piramitleri araştırırken, matematik, fen, coğrafya, tarih gibi konulardan bazı bilgi ve kavramları araştırırlar, incelerler. Bu esnada, hoşgörü ve duyarlılık gibi tutumların da geliştirilmesi ve oluşturulmuştur.
ANAOKULU: Haftalık programda eğitim dilinin %70’i İngilizce, %30’u Türkçedir.
1-5.SINIF: Haftalık programda eğitim dilinin %55’i Türkçe, %45’i İngilizcedir. Anaokulundan itibaren İngilizcenin yanı sıra, ikinci yabancı dil eğitimi de başlar.
4 ve 5 yaşta, yani anaokulunda, öğretim saatlerinin %70’i İngilizce, %30’u Türkçe; 1. sınıftan 5. sınıfın sonuna kadar, öğretim saatlerinin %45’i İngilizce, %55’i Türkçedir. Aynı zamanda, haftada 2 saat 2. Yabancı dil dersi de verilmektedir.
1. ve 4. sınıflarda müzik, resim, bilgisayar derslerinin eğitim dili İngilizcedir.
1. sınıftan 4. sınıfa kadar, haftada 17 saat İngilizce ve 2 saatte 2. yabancı dil dersidir. 5. sınıflarda 21 saatlik İngilizcenin içinde, 1’er saat resim, müzik, bilgisayar dersi de yer alır. Bunun dışındaki dersler, sınıf öğretmeni ve diğer branş öğretmenleri ile (beden, satranç gibi) Türkçe olarak yürütülür.
Anasınıfında ise, her sınıfın bir Türk, bir yabancı öğretmeni vardır.
Bahçeşehir Kolejinde uygulanan Çift Dilli Eğitim Sistemi yabancı bir dile hâkim olduğu kadar kendi dilini de etkin bir şekilde kullanabilen bireyler yetiştirmeyi, öğrencilerin hem ana dillerinde hem de İngilizcede okuryazarlığı destekliyor. Çift Dilli Eğitim sürecinde benimsediğimiz yöntemler sayesinde, öğrencilerimiz farklı yazım biçimleri ile tanışıyor. Her iki dilde yönergeleri takip edebilecek, okuma ve yazma becerileri, bilişsel gelişim süreçlerinin gerekleri doğrultusunda geliştiriliyor.
Öğrencilerimiz hem Türkçede hem İngilizcede okuma ve yazma becerilerini eşzamanlı olarak kolaylıkla kazanırlar. Bu süreçte İngilizcede, anadili İngilizce olan öğrenciler için hazırlanmış eğitim ve ölçme-değerlendirme materyalleri kullanılmaktadır.
Çift Dilli Eğitim Sistemi kapsamında çocuklar, 5. sınıfın sonunda PET sınavlarında başarılı olabilecek düzeye erişeceklerdir. Ülkemizde, pek çok okulda, İngilizce bir branş dersi olarak kabul edilmekte ve haftalık 8 – 14 saat olarak yürütülmektedir. Bu kısıtlı ders saatinde, öğrenciler, KET ve PET sınavlarına ancak 8. sınıfın sonunda girebilecek düzeye erişebilirler.
Oysa, çift dilli programımızda çocuklarımız, yoğun tempoda uygulanan İngilizce eğitim ve öğretimi ile, 5. sınıfın sonunda PET sınavlarına girebilecek düzeye erişirler.
Bir başka deyişle, çocuklarımız, ortaokul bitiminde hedeflenebilen seviyeyi, çift dilli programla 3 yıl öncesinden, yani 5. sınıfta ulaşabilmektedirler.
PET sınavı, Avrupa Ortak Dil Çerçevesi tarafından belirlenen seviyelere göre, B1 seviyesine göre hazırlanan bir sınavdır.
5. sınıftan sonra da İngilizce öğretimi devam edeceği için, normalde lisede hedeflenen B2 seviyesi, yani FCE sınavının seviyesine, 8. sınıfın sonunda erişeceklerdir.
Bu, ulaşılması zor bir hedef olmakla birlikte, çift dilli eğitim gören çocuklarımızda başarıyla gerçekleşebilecek bir hedeftir.
Ülkemizdeki yabancı dil eğitimi, “dil öğrenimi” adını verdiğimiz bilinçli bir sürece dayanır. Bu süreçte;
• Gramer kuralları bilinçli bir şekilde irdelenir.
• Bol alıştırma ve pratik yapılır.
• Kuralların otomatik kullanımı sağlanmaya çalışılır.
Oysa Anadilimizi edinmemiz tamamen farklı bir süreçtir.
Bu süreçte dili;
• Öncelikle dinleyerek
• Duyduklarımıza anlam yükleyerek
• Cümle, kelime ve sesleri ayırt ederek
• Taklit ederek öğreniriz.
Krashen teorisine göre; bilinçli olarak öğrenilen gramer kuralları ancak yavaş ve suni konuşma sırasında veya gramer testlerinde işe yaramakta, akıcı ve doğal dil kullanımı sırasında kullanılamamaktadır.
Bahçeşehir Koleji olarak öğrencilerimizin, global dünyada inşa edecekleri kariyerleri için yabancı dil öğrenimi ile yetinmelerini değil yeni bir dil edinmelerini istiyoruz. Bu yüzden ana dil edinimine çok yakın bir süreçten geçmelerini sağlıyoruz.